657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 28 inci maddesi ile Devlet
memurlarının, görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını
temsilen alacakları görevler hariç, Türk Ticaret Kanununa göre tacir
veya esnaf sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunmaları,
ticaret ve sanayi müesseselerinde görev almaları, ticari mümessil,
ticari vekil, kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette
komandite ortak olmaları yasaklanmıştır. Ancak, 6762 sayılı Türk Ticaret
Kanununun 14 üncü maddesine göre, bir gerçek kişinin tacir sıfatım
kazanabilmesi için, bir ticari işletmenin mevcut bulunması ve bu
işletmenin kısmen dahi olsa o kişi adına işletilmesi gerekmektedir. Aynı
Kanunun 18 inci maddesinde de, aralarında limited şirketlerin de
bulunduğu ticaret şirketlerinin tüzel kişi tacir sayılacakları hükme
bağlanmış olup, limited şirketin kendisinin tacir kabul edilmesi
nedeniyle bunların yöneticilerinin ve pay sahiplerinin bu sıfatlarından
dolayı tacir sayılmaları mümkün bulunmamaktadır. Diğer taraftan, aynı
Kanunun 540 inci maddesinde ise limited şirketlerde “Aksi
kararlaştırılmış olmadıkça, ortaklar hep birlikte müdür sıfatiyle şirket
işlerini idareye ve şirketi temsile mezun ve mecburdurlar. Şirket
mukavelesi veya umumi heyet karan ile şirketin idare ve temsili
ortaklardan bir veya bir kaçma bırakılabilir. Kuruluştan sonra şirkete
giren ortaklar bu hususta umumi heyetin ayrı bir kararı olmadıkça idare
ve temsile mezun ve mecbur değildirler.” hükmü yer almaktadır. Bu hükme
göre, şirket anasözleşmesinde veya genel kurul karan ile şirketi idare
ve temsil edeceklerin belirtilmesi durumunda, diğer ortaklar 657 sayılı
Kanunun 28 inci maddesi ile getirilen yasaklamanın kapsamı dışında
kalmaktadırlar. Bu itibarla, yukarıda yer verilen hükümler çerçevesinde,
şirket anasözleşmesinde şirketi idare ve temsil edecek olanların
belirtilmiş olması ve ayrıca yönetim ve denetiminde görev almaması
kaydıyla memurların limited şirket ortağı olabilir.